Malumunuz Ramazan'ı şerif'in gelmesiyle, medyalarımızda İslam dinine ait objelerin gösterim süreleri baya baya arttı. İşte yine böyle günlerden birinde bir yerde Arap Camii hakkında bir habere rastladım. O ana kadar Arap Camii'nin adını dahi duyduğumu hatırlamıyorum. Ama Ramazan'ı şerifte nasip oldu. O zaman için İstiklal Caddesinde staj yapıyordum. Öğle namazı vakti, ezan okununca aklıma geldi, ve yanımdaki abilere yav buralarda bir Arap Camii varmış, acep nerededir bilir misiniz dedim. Onlarda hadi kalk gidelim dediler. Yanımda fotoğraf makinem de vardı. Gittiğimde gerçekten İstanbul'u karış karış bilen bildiğini zanneden biri için büyük bir hayrete düştüm. Çünkü karşımda gerçek anlamda bir sanat eseri vardı ve üzerinde ki tarih 717 yılını gösteriyordu. Yani İstanbul'un fethinden yaklaşık 700yıl önce yapılmıştı. Daha önce birçok camii görmeme karşın mimarisi beni kendine hayran bıraktı. Hakkında çeşitli rivayetler var. Yani İstanbul'u fethe gelen Araplar tarafından mı yapıldı, yoksa daha sonra bir vakitte bir kliseden mi cevrildiği konusunda. Ama eğer böyle mekanlara merakınız varsa. Yolunuz Karaköy'e düşerse, Galata Hırdavatçılar çarşısı, Perşembe pazarı diye bilinen mekanlara gelirseniz, ya da Taksimden Karaköy'e doğru iniyorsanız, uğramadan etmeyin. Kime sorsanız gösterirler. Bir namaz kılmak, o atmosferi öyle yaşamak lazım. Denendi, şiddetle tavsiye edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder