19 Eylül 2009 Cumartesi
İstanbul'un saklı miraslarından biri Arap Camii
12 Eylül 2009 Cumartesi
Özetle; Kuşadası ve civarı - Yurdumun cennet mekanlarından...
Ne zamandır Kuşadası ile yazacağım ama her ne hikmetse kısmet olmuyor. Ne zaman başlasam hemen sıkılıp sayfayı kapatıyorum. Dedim vardır bunda da bir hayır. Hayrını daha sonra gördüm. Bu yazının giriş bölümü haricindeki bölümünü en küçük dayımın Sevgili Hanımı Neriman Yengem yazdı. Ben şimdiye kadar Kuşadası'na gitmek için birçok kere niyetlendim ama kısmet geçtiğimiz Haziran ayında yurttaki arkadaşlarımla birlikte oldu. Gittik gördük, gezdik tozfuk eğlendik, çok ama çok beğendik Kuşadası'nı. Yazımın girişine Kuşadası'nın geceleyin Güvercinlik adasından çekilmiş bir fotoğrafı ile başlamak iştedim. Yazıda ki tüm fotoğraflar, tüm blogda olduğu gibi tarafımdan çekilmiştir. Sözü daha fazla uzatmadan, neredeyse her yaz tatilini Kuşadası ve civarında geçiren, Sevgili yengem Neriman Hanım'a bırakıyorum. Buradan kensine saygı ve selamlarımı sunup, ellerinden öpüyorum. Ve artık söz Neriman Sultan'da;
İzmir-Aydın otobanını kullanarak Selçuk çıkışından çıkın Selçuğa gelmeden solda yandım çavuş çöp şiş tesisleri var buranın çöp şişleri gerçekten çok lezzetli fiyatlar normalin az üstünde (etin lezzetinden ne kadar yedinizi anlamadığınızdan hesabı görünce çıkışta yandım çavuş isminin buradan geldiğini anlıyorsunuz) bahçedeki su fıskiyeleri sıcaktan bunalmış arabanızın biraz da olsa serinlemesine yardımcı oluyor. (Fotoğraftaki yer Efes Antik kenti, anfi tiyatrosu, gerçekten bence ülkemizde değil dünya üzerinde görülmesi gereken yerlerden biri, insanların sizden binlerce yıl önce nasıl böyle bir zevk sahibi olduğuna inanın şasıracaksınız)
Selçuk çıkışında solda Efes antik kenti var giriş kişi başı 10 TL öğrenci ücretsiz aynı yol üzerinde yedi uyurlar denilen yer var burası çok bakımsız hayvan ve insan pislikleri burayı kötü gösteriyor mekandaki tek güzel şey gözleme evleri mutlaka yemenizi tavsiye ederim otlu peynirli,kıymalı ve patatesli çeşitleri var fiyatı 3.50 TL yine aynı yol üzerinde Meryem anaya gidebilirsiniz uzun bir dağ tırmanışı sonrası ulaşıyorsunuz giriş araba +kişi başı ücret ödüyorsunuz öğrenci 3 TL. (Yandaki fotoğraftaki yer, yedi uyurlar olarak bilinen, Ashab-ı Keyf olarak bilinen yerin fotoğrafı, rivayet odur ki, 7 tane genç, köpekleriyle birlikte, uzun yıllar burada uykuya dalıp kalmışlar ve yıllar sonra uyanıp hayatlarına devam etmişler)
(Ve artık geldik yazımızın ana bölümü olan Kuşadasına, yanda gördüğünüz göğe bırakılan güvercinler anıtı :) Kuşadası'nın tam merkezinde sahilde bulunuyor. İlk görünüş itibari ile, binalarla çevrili bir şehir, zaten yanlış bilmiyorsam, Aydın'a bağlı olmasına karşın nufüs itibari ile Aydın'dan büyük bir yer. Bugün ki turizm için ülkemizdeki değeri, sahip olduğu tarih eserlerini görünce tarih boyunca varolduğunu rahatca anlıyorsunuz. Tam merkezde bulunan sur içi ya da kale içi olarak tabir edilebilecek yer, bugün için İstanbul istiklal caddesi ve Sultanahmet kapalı çarşı ile neredeyse eşdeğer nitelikte. Burada dolaşırken bir Türk olarak kendimizi ve esnafı gördük kanımca, çünkü her yer turistlerin istilası altında, bilhassa esnafın tepkilerine bakarak, Yunanlı misafirlerimizin sayısının fazla olduğunu anlamamak elde değil, her ne kadar biz Yunanistan'a elimizi kolumuzu sallayarak gidemesek de onların bizim başımızın üstünde yerleri var)
Kuşadası’nda pansiyon bulmak çok kolay pansiyonların ve motellerin kapılarında fiyatları ve boş yer olup olmadığı yazıyor Salı pazarı karşısında og-erim in yanında family pansiyonu tavsiye edebilirim sahibi haydar amca karısıyla birlikte işletiyor aile yeri sabah kahvaltısı bahçeden toplanılan ürünlerden yapılıyor. Oda+kahvaltı iki kişi 35 TL. Arabanız yoksa kadınlar plajının çevresinde oda tutabilirsiniz plaj ücretsiz biraz kalabalık oluyor. Denize girmek için kuştur da girebilirsiniz. Denizi güzel kumsalı taşlı. Ailecek girebileceğiniz tenha bir yer istiyorsanız Aydın yolu üzerinde sağda nazilli sitesine gidebilirsiniz. Sahil boylu boyunca uzanıyor kendinize göre tenha bir yer mutlaka bulursunuz. 2 şezlong +şemsiye 10 TL. Tek şemsiye 3 TL, plaj ücretsiz. .......
.......
Aynı yol üzerinde Davutlarda milli park var giriş ücreti otomobil 8 TL. Son koy benim favorim mangal yakmak yasak denizi mavi bayraklı biraz soğuk ve taşlı ama değer piknik alanında yemekleri açıkta bırakmayın yaban domuzları saldırıyor. Zeus mağarası görülmeye değer mağaranın içinde suya girebiliyorsunuz soğuğa dayana bilirseniz tabi :) Dönüş yolunda Söke yolu üzerinde değirmen restaurant var; Burası çok büyük bir alan için de küçük bir hayvanat bahçesi, at çiftliği, ekolojik ürünler pazarı, suni göller ve eski fırınlar var görmeğe değer bir yer giriş ücretsiz. 2 Eylül 2009 Çarşamba
Denizli / Pamukkale / Karahayıt - gittik gördük beğendik...
Bu sefer ki durağımız güzel ilimiz Denizli'nin Pamukkale bölgesi. Şimdi öncelikle nasıl gidilir faslından başlayalım; ben oraya İzmir üzerinden gittim yaklaşık 3 saat sürüyor ve ücreti 18 ytl ama İstanbul üzerinden yaklaşık 11 saat ve ücret 50 ytl. Bunun üzerine bir de oradan Pamukkale/Karahayıt minibüsüne biniyorsunuz 2.5 ytl karşılığı ve yaklaşık yarım saat yol sürüyor.
Ben 3gün kaldım burada ve bu zaman zarfı içinde Karahayıt denilen küçük bir belde ama neredeyse sadece pansiyonlardan oluşan bir beldede konakladım. Tabi sadece pansiyonlar yok, 5 yıldızlı otellerde mevcut ve gercekten o kadarda pahalı yerler değiller. Pansiyonların odalık ücretleri 40 ytl den başlıyor ve konforuna göre 20 ytl ye kadar iniyor. Otellerde ise kişi başı 35 ytlden başlayıp yukarı doğru çıkan bir fiyat silsilesi var. Karahayıt ana olarak tek bir cadde ve bu cadde boyunca üst katları pansiyon, yolda kalan kısımları ise dükkanlardan oluşan,cıvıl cıvıl bir yer.Bu çarsı boyunca gerek akşam gerekse gündüz yürümek inanın insana zevk veriyor. Bilhassa haftasonları havada güzelse tadından yenmez bir hal ve tavır takınacağından şüphem yok.
Bu Karahayıtın bir diğer özelliğide suyunun kaplıcasal özelliğe sahip olması ve Türkiye genelinde kırmızı su olarak ün yapması. Su gercekten çok sıcak ve kırmızı. Ben Türkiye'de bir çok kaplıcayı gezdim gördüm ama burası bana farklı bir deneyim oldu. Karahayıtın içinde de kırmızı suyu göstermek amacıyla küçük travertenler var ve bunlar suyun özelliğinden dolayı kıpkırmızı olmuşlar.
Neyse uzun lafın kısası gittim, gördüm, gezdim sizlere de tavsiye ederim.
Ammaaa Erdal senin dediklerin bize kafi gelmedi ekstra bilgi isteriz derseniz; buyrun Karahayıt Belediyesinin internet sitesini ziyaret ediniz.
Hem tatil hem sağlık mekanları; Kaplıcalar
Neyse umarım verdiğim bilgiler işinize yarar, saygı ve selamlarımla.





