10 Ağustos 2011 Çarşamba
Eyüp Sultan Feshanede İftar Keyfi
Böyle manevi duyguları fazla olan günleri, böylesine güzel mekanlarda geçirmek insana ayrı bir mutluluk veriyor. En azından benim için öyle. Binlerce insanla aynı anda aynı meydanda iftar yapmak, Eyüp Sultan gibi özel bir mekanda dua etmek çok güzel geliyor bana. Ki meydanda ki kalabalıktan gördüğüm üzere bu güzellik binlerce insanla ortak bir duygu.
Burası Feshane'nin tam karşısına kurulan Ramazan iftar mekanları. 15 TL ye çorba, yemek, içecek ve salatadan oluşan bir iftar menüsü alabilirsiniz. Cıvıl cıvıl kalabalık ve yemeklerin kokusu insanı mest ediyor. İftarınızı burada yapabileceğiniz gibi ki ben burada yapmayı tercih ettim, Eyüp Sultan meydanındaki lokantalarda (ortalama 30 TL) ya da Feshane içerisinde ki ekmek arası yapan yerlerde ve Lale Restaurantta (40 TL) yapabilirsiniz.
Ya da eğer vaktiniz varsa, ailenizle birlikte tüm nevalanizi alıp, Eyüp Sultan Camii Şerifinin önünde yere bir halı atıp orada yapabilirsiniz. İnanın ben buna çok özendim sanki bir pazar günü piknik alanındaymışsınız gibi.
Eyüp Sultan'a gitmek için, Taksim'den 55 T hatlı otobüse, Eminönü'nden Eyüp Otobüslerine binebilirsiniz, Anadolu yakasından Topkapı otobüsleri ya da metrobüs ile Ayvansaray durağında inip Eyüp'e 5 dakika yürüyebilirsiniz. Ne diyeyim ben herkese tavsiye ederim. Umarım sizin de benim gibi gitme fırsatınız olur. Ki hepsinden öte iftar yapmayacak olsanız bile Eyüp Sultan'ı ziyaret etmek için gidebilirsiniz.
8 Ekim 2009 Perşembe
Bir Sultanahmet akşamı...

Sultanahmet Camii ve çevresi, eski İstanbul, kutsal yarımada, costantinapolis, ne derseniz deyin dünya tarihin her safhasında kendine bir yer bulabilir. İstanbul başka bir dünya, tek başına bir dünya. Bir düşünün bakalım, tarih bilginizin içinde uğruna İstanbul kadar savaş yapılmış bir şehir, adına İstanbul kadar roman, şiir, şarkı yazılmış besteler yapılmış bir 'AŞK' var mı?
Sultanahmet'te iftar dedim ama konu nereden nereye geldi. :) İşte İstanbul adamın aklını başından böyle alıyor. Uzun süredir görüşmediğim bir arkadasş grubum vardı. Koca yaz yine kendileriyle bir buluşma organize edememiştik. Ama ne mutlu ki durduk durduk turnayı gözünden vurduk. :) Son 3-4 yıldır sürekli Sultanahmet'te iftar için niyetleniyor ama her ne hikmetse bu bir türlü kısmet olmuyordu. Neyse ki bu sene muradıma erdim.
Neredeyse tamamen spontane gelişen bir organizasyon anca katılanlarının güzelliğiyle bu kadar güzel ve zevkli geçer.
Türkiye'nin her yerinden Sultanahmet'e akın eden onbinlerce insan arasında kendinize yer bulabilmeniz için biraz erken gelmeniz lazım. Biz de öyle yaptık yaklaşık 2 saat erkenden gelip, kendimize uygun bir yer aramaya başladık. Birçok insan piknik modunda iftar yapmayı seçerken, grubumuzun birçoğu işlerinden geleceği için biz Ramazan Çadır Lokantalarından nasiplendik. 3. fotoğraf olarak göreceğiniz yerler, Fatih Belediyesi tarafından, lokantalara kiraya verilen yerlerie kurulan çadırlar. Ön tarafları küçük ama arkalarında bahçe bölümleri var. Oralarda oturuyorsunuz. Tabldot yemek çıkartıyorlar gibi birşey. Hepsinde aynı yemekler var, çorba, yemek, pilav, içeçek = 15 tl.
Hayatımda en sevmediğim şey plastik tabaklar içinden yemek yemektir ama kanımca ben bu çorbanın tadını asla unutamayacağım. Çünkü hayatımda tanıdığım, samimiyetlerine inandığım, en güzel insanlarla birlikte uzun süre sonra ilk kez bir arada yemek yiyorduk. Yemekten öte bir şey aslında İftar yapıyorduk. Yemeğin bir önemi yoktu bu doğrultuda o güzel insanların yüzlerini görmek, seslerini duymak, aynı masa etrafında küçük bir çember kurmak, bunun tadıydı çorbada ki.