dereağzı alabalik tesisleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dereağzı alabalik tesisleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Aralık 2010 Salı

Denizli Pamukkale Karahayıt haftasonu gezisi

Çok uzun zaman sonra tekrardan karşınızda olmak güzel! Arada geçen zamanda çok yerlere gittik çok yerler gördük ama üzerine vakit ayırıp yazamadım birtürlü. Şimdi içimden sizinle bir yazı paylaşmak geldi. Aslında burayla ilgili daha önce bir yazı yazmıştım ama o zaman yanımda fotoğraf makinem olmadığı için o yazıyı fotoğraflarla destekleyememiştim. Ve şimdi 2-3 fotoğraf ile yeniden bir Denizli Pamukkale Karahayıt yazısı ile karşınızdayım.
Aile büyüklerim yılda 2-3 kere Pamukkale Karahayıt kasabasına sağlık turizmi için geliyorlar. Bende İzmir'den yanlarına geçiyorum. Gerçekten çok güzel sessiz sakin mekanlar. Suyu gerçekten şifalı. Eğer fırsatınız olursa gidilesi görülesi yerler arasında muhakkak olmalı.


Böyle mekanlara gittiğim zaman benim en çok üzüldüğüm konu, kendi vatandaşlarımızdan daha fazla yabancı tursitleri buralarda görmek. Ama ben gelecekte bizim de ülkemizin tüm güzelliklerini keşfedeceğimize hatta bu coğrafyanın bize dar gelip topyekün turizm atağına kalkacağımıza inanıyorum.


Neyse konumuza dönelim, Pamukkale denilen yer, yalnızca bizim bildiğimiz üzere travertenlerden ibaret bir mekan değil, ondan daha önce burası tarihin en önemli antik kentlerinden biri. Buraya giderken oraya birde bu gözle bakmak lazım.
Sonrasında bu gezimde beni en çok sevindiren olaylardan biri de; önceki yazımda belirttiğim üzere ve şurada tarifini verdiğim alabalık tesislerine birkez daha gitmiş olmam ama gittiğimde işletme sahiplerinde tanınıp izzeti ikramda bulunulmamdı. Özellikle mekanın sahibinin oğlunun, anne bak bu bizim tesisi internete yazan abi demesi çok hoşuma gitti.
Neyse umarım ömrümüz olursa yine gidip yine görmek isterim buraları...
*****
*****
5 aralık pazar günü, İzmir'de İzmir Blog Yazarları Aralık Ayı Buluşması gerçekleştirildi. Bende bir fiil orada bulunma şansını elde ettim. Çok güzel çok sıcak bir muhabbet ortamında güzel insanlarla birlikte olmak, sohbet etmek, sanallıktan sosyalliğe ya da reel hayata inmek için iyi oldu. Eğer fırsatınız olursa bundan sonraki buluşmalarda sizleri de bu buluşmalarda görmek istediklerinden şüpheniz olmasın.



25 Mart 2010 Perşembe

İhlas Kuzuluk Kaplicalari ve Dereagzi Alabalik Tesisleri

Bundan çok zaman önce bloguma 'hem sağlık hem tatil mekanları; kaplıcalar' başlığı altında bir yazı yazmıştım. O yazım içerisinde benim geçmiş dönemde gitmiş olduğum kaplıca tesisleri hakkında kısa kısa bilgiler vardı ve onlardan biri de İhlas Kuzuluk Kaplıca Tesisleriydi.

..
Yazı içinde;
'Şimdi gelelim kuzuluk’a. İhlas firmasının burada da bir kaplıca tesisi var. Apart otel olarak hizmet veren kaplıcanın içinde mevcut birde oteli bulunmakta, küçük birde havuzu var.Burası bir toplu konut sitesi şeklinde tasarlanmış, bel ki 1000 den fazla daire vardır. İstanbul,Sakarya,Ankara,Bursa gibi illere yakınlığından dolayı yaz- kış doludur.Bununla birlikte burada ki oda olarak tabir edebileceğimiz yerler mevcut birer daire şeklinde,içinde çatalına kadar her şey var ve fiyatları da gayet uygundur ki bu fiyatlar yatak başı değil 6kişilik daire başı fiyatlardır. Yazın pek çekilmez çünkü kuzuluk bir ova, çok sıcak oluyor. Ama kışın tadından yenmez.Çok güzel bir çarşısı vardır ve çevrede ki alabalık tesislerinde Türkiye’nin en lezzetli balıklarını yiyebilirsiniz.
' demişim kuzuluk kaplıcaları ile ilgili olarak. Geçtiğimiz ara tatilde buraya bir kez daha gitme fırsatı elde ettik. Artık İstanbul'a yakın olduğu için mi, biz alıştık diye mi bilmiyorum ama herhal 15. gidişimiz oldu. :) Artık tesis eskimiş durumda, evler/daireler yavaş yavaş miladını doldurmuş durumda. Ama yanlış hatırlamıyorsam ilk olarak 95 yılında gitmiştik, o günden bugüne çevresi her seferinde biraz daha gelişiyor. Eğer yolunuz düşerse, ne bileyim Ankara'dan filan dönerken vaktiniz varsa ben burayı size tavsiye ederim. Otoyol üzerinden ayrılıp 20-25 km kadar yol gidip hiç olmadı bir alabalık ziyafeti çekebilirsiniz kendinize. :)

..

Bu sefer ki tatilimize köy pazarı damgasını vurdu diyebilirim. Ne var ne yoksa aldım buradan. Tereyağı, peynir, süt, yumurta, mısır unu, köy ekmeği hatta köy tavuğu bile... :) Bu gördüğünüz tereyağ ve peynirler (abhaz ve çerkez peynirleri) şiddetle tavsiye edilir. Aşağıda da koca tabak eritme peyniri göreceksiniz. :)

Ben size diyeyim mi, bizim marketlerden aldığımız şeyler tavuksa bu fotoğrafta gördüğünüz şeyler başka bir şey. :) Ben küçükken hatırlarım kasaplardan tavuk aldığımız zaman içinden çiğerleri filan çıkardı ama şimdi biz tavukların neredeyse posasını alıyoruz. :( Ama ileride tavuk besleme kararı almamın yegane sebebi yukarda fotoğrafta gördüğünüz tavukların birinin tadına bakma fırsatı elde etmemdir, bu böyle biline :)


Şimdi gelelim mekan reklamımıza :) Aman ha yanlış anlamayın ben tamamen gönüllü olarak yazıyorum bunları buraya, Dereağzı Alabalık tesislerinin bundan haberi bile yok. Burası geçen sene gittiğimde bir kır lokantası şeklindeydi ama abiler 1 sene yememiş içmemiş çalışmış ya da onca yıldır kazandıkları paranın hepsini bir anda buraya yatırmış olmalı ki süper bir tesis kurmuşlar. Ama ben kendi adıma konuşmalıyım ki eski mekanın tadı bende ayrıydı. Belki yemeklerin hepsinin tadı aynı, çalışanlar aynı, ustalar aynı ama bizim gibi İstanbul'dan ya da benzeri yerlerden gelen adamları ben olsam düğün salonu gibi bir mekana sokmazdım. Neyse ki yediğim yemeklerin lezzeti bu küçük kusuru bana görmezden getirtti. :)

..

Şimdik gelelim fasulyenin ay pardon mıhlamanın/muhlamanın, eritme peynirin ve alabalığın faydalarına. :) Şimdi bizim serde karadenizlilik var, balığı yapmasını da yemesini de severiz. :) Daha önce burada çipura ızgara tarifi vermiştim, sonrasında diğer blogumda fırında hamsi buğlama tarifi verdim. Yani anlayınız ki burada yediğim balığın tadını size tavsiye ediyorsam gerçekten güzeldir. :) Ama bilinmeli ki burası da bir karadeniz bölgesi ve çevrede yaşayanların çoğu toprağım benim. O yüzden burada yemek yiyecekseniz sofraya ilk önce muhlama/mıhlama söyleyeceksiniz. Diğer yandan bu bölgede abhazlar ve çerkezler var ve onlar enfes peynirler yapıyorlar, o peynirlerden yapılmış koca tabak bir peynir eritmesi yemeğe başlamadan önce iyi gider.

..

Yukarıda yemeğe başlamadan önce diyorum çünkü yemek olarak alabalık yiyeceğiz :) İster kızartma, ızgara ya da kiremitte alabalığın tadına bakabilirsiniz.
Ayrıeten bu bölgede ne yapılır diye sorarsanız eğer yolunuz kuzuluk'a düşer ve buralarda konaklarsanız, hava güzelse, dokurcun, mudurnu taraflarına gidilebilir, sülüklü göl'e gidilebilir ya da hatta abartırsanız Sapanca gölü kıyısına ya da Bolu, Düzce taraflarına gidilip gelinebilir.
Neyse bana şimdilik müsade umarım yazıyı beğenirsiniz. Gidenler, gelenler, görenler olursa bu yazdıklarım hakkında ki fikirlerini her zaman beklerim. Bir de Dereağzı alabalık tesisleri bi daha ki geldiğim zaman size soracağım bakalım yazıyı okudunuz mu, okumadınız mı, okumadıysanız bilin ki dilimden çekeceğiniz var. Haydin size de hayırlı ve bereketli işler. :)