26 Nisan 2010 Pazartesi
Gunubirlik İstanbul gezisi
Selamlar;
Geçtiğimiz günlerde blogum üzerinden ‘İstanbul’da günübirlik olarak nereler gezilebilir?’ şeklinde bir soru maili aldım, o maile cevaben şöyle bir cevap atmıştım, şimdi buradan yayınlamak istedim.
Acaba neler yapmaktan hoşlanırsınız? Yada meraklarınız nelerdir...
Mesela tarih seviyorsanız, kutsal yarımada Eminönü’nden Aksaray'a kadar
Gezilebilir (bu doğrultuda Mısır Çarşısı, Gülhane, Sultan Ahmet Camii, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Kapalı Çarşı, ve birçok tarihi eser bulmak mümkün) ya da Eyüp taraflarında Eyüp sultan ve Pierre Loti tepesi hemen
Karsısındaki Miniatürk görülesi yerler.
Eğlenmeyi ve içmeyi seviyorsanız, İstiklal caddesi ya da Anadolu
yakasında Kadıköy bahariye caddesi uygun olabilir.
Sahil ve yeşillik derseniz, benim tek tercihim Şile olabilir ama merkeze
yaklaşık 70 km uzaklıkta. Onun yerine Anadolu kavağına gidilebilir
giderken, Üsküdar, Çengelköy, Beylerbeyi, Beykoz gibi muhitlerde çay
içilip sohbet edilebilir. Avrupa yakasında Rumeli kavağı ve aynı şekilde
giderken Ortaköy, Bebek, Sarıyer görülesi mekanlar.
Alışveriş derseniz, Kanyon, Cehavir’in, Anadolu yakasında Capitol ya da Real Meydan’ın ulaşımı çok kolay.
İstanbulu tepeden seyretmek için, istiklaldeyken Galata Kulesi, Anadolu yakasındayken Çamlıca tepesi idealdir.
Nargile ve Türk kahvesi için; tophane ya da Beyazıt’ta Balkan Türkleri
derneği denenebilir.
Eğer alkolsüz, aile tipi restaurantlar arıyorsanız; İBB'nin restaurantları
güzeldir, Fethi paşa, Burun bahçe, Florya, Sarı Köşk vb.
Şimdilik benden bu kadar, artı olan fikirlerinizi yorum olarak atarsanız, güzel bir paylaşım yapmış oluruz… :)
2 Nisan 2010 Cuma
Enfes Kokorec Nasil Yapilir
Efenim Selamlar;
Hani hep diyorum ya, bu blogun bir yanı gezmek-tozmak üzerine ise diğer yanıda yemek-içmek
üzerine. Bu nedenle bir yandan da gurmelik oynuyorum.
Ama ben nacizane aşçılığımı da göstermeye çalışıyorum. Bununla ilgili açtığım basit bir blogum var ama böyle güvendiğim tarifleri genellikle bu nokta üzerinde vermek istiyorum... :) Hazır yaz da gelip, mangal ve piknik sezonu açılmışken, size enfes bir tarif vermek geldi içimden...
Bugün vereceğimiz tarif bir çok kişinin kokusuna bayıldığı bir o kadarının da kokusundan iğrendiği bir yemek olan Kokoreç. Nasıldır, nedendir bilmem ama ben kokoreç yemeğe 3-4 yıl önce başladım ondan sonrada sevdim. Öncesinde pek midem almazdı açıkcası. Ama bence bir lez olsun gözlerinizi kapatıp tadına baktınız mı, sonrasında benim gibi evde yapar hale bile gelirsiniz. :)
Her ne kadar bağırsak bile olsa, insan yine güvenilir, temiz bir yerden almak istiyor. Ben genellikle aile kasabımızdan almayı tercih ediyorum.
Şimdik size malzemelerimizi sayayım; 1 kg kokoreç, 3 domates,baharatlar (tuz,pul biber, kekik),5-6 adet biber. Tabi ki fotoğraflarda da gördüğünüz üzere büyükce bir mangal ve destekli bir ateş.
Öncelikle kokoreçimizi yuvarlak yuvarlak kesip, iyice pişirelim. İçindeki yağların iyice çektiğini zaten göreceksiniz.
Sonrasında iyice soteleyim. İsterseniz bu haliyle, iyice baharat ekleyip yiyebilirsiniz ama benim tercihimde biraz daha ekstra birşeyler var.Kokoreçlerin pişmesine yakın, ızgaranın üstüne biberleri ve domateslerimizi de koyup iyice közleyelim. Sonrasında onları kuşbası şeklinde dilimleyelim. Bir teflon tepsi içinde kokoreçimizi, biber ve domateslerimizi ızgaramızın üstünde iyice soteledikten sonra, emin olun tadından yenmeyecek bir lezzet ile karsı karsıya kalacaksınız.
Sonrasında zaten siz ne yapacagınızı biliyorsunuz, afiyet bal şeker lop lop et olsun :)