Neyse umarım verdiğim bilgiler işinize yarar, saygı ve selamlarımla.
2 Eylül 2009 Çarşamba
Hem tatil hem sağlık mekanları; Kaplıcalar
Neyse umarım verdiğim bilgiler işinize yarar, saygı ve selamlarımla.
14 Ağustos 2009 Cuma
Enfes Çipura Izgara nasıl yapılır? :)
-Kişi başına 1 adet düşecek şekilde irilerinden çipura balığı (kg fiyatı yaklaşık 10tl)
-7-8adet yeşil biber (közlemek için)
-Mangal yakmak için gerekli malzemeler
Hazırlanışı:
7 Ağustos 2009 Cuma
Kadıköy-Göztepe- Hammur mantı ve çiğ börek lezzet merkezi
Geçtiğimiz günlerde bir vesile bu mekana gitme, kendi elcagazlarıyla hazırladıkları lezzetlerden tatma fırsatım oldu. Ben bazı konularda titizim, bunların başında da yeme-içme alışkanlıklarım gelir. Her yerde yemek yiyemem. Burası bu konuda hoşuma gitti, kocaman camdan bir vitrin ve vitrinin arkasında gelen şiparişleri hazırlamaya çalışan güzel insanlar.
- Mantı- Çiğ Börek- Her gün değişik bir çeşit çorba-
- Çerkez - Abhaz Yemekleri;Çerkez Tavuğu, Harşıl, Haluj (Çerkez Peynirli ve Patatesli Mantı)- Kete- Pizza Çeşitleri - Krep Çeşitleri;Çikolata Krema, Bal ve Kaymaklı Atom Krep, Beşamel Soslu Ispanaklı Krep- Börek Çeşitleri;Peynirli - Kıymalı Su Böreği, Kıymalı - Peynirli - Patatesli Kol Böreği- Ev Ekmeği Çeşitleri;7 Tahıllı, Zeytinli, Ay Çekirdekli, Haşhaşlı, Kepekli- Kek Çeşitleri;Kakaolu - Cevizli - Havuç, Tarçın ve Cevizli Kekler, Kağıtta Muffinler- Brownie Çeşitleri;Sade - Vişneli - Cevizli Brownieler- Tuzlu Kurabiye Çeşitleri;Sebzeli - Mahlepli Kurabiyeler, Kıymalı Ay Çöreği- Turta Çeşitleri;Mevsim Meyveli Turtalar- Börek Çeşitleri;Sigara Böreği, Sebzeli Börek, Talaş Böreği, Tavuklu Börek, Paçanga Böreği- Zeytinyağlılar;Lahana Sarma, Yaprak Sarma, Biber Dolma, Barbunya- Tatlı Çeşitleri;Sütlaç, Tavuk Göğsü, Revani, Tiramisu, Savyerli Pasta, Pandispanyalı Pasta, Kabak Tatlısı, Ayva Tatlısı- Salata Çeşitleri;Kısır, Patates Salatası, Havuç Salatası, Amerikan Salata, Kereviz Salatası, Mercimek Köfte- Helvalar;İrmik Helvası, Un Helvası, Kıtır Helva
- Kahvaltılık Cevizli Acıka- Yemeklik Acıka- Çerkez Köy Peyniri- Turşu Çeşitleri- Ev Tarhanası- Mevsim Meyvelerinden Reçel Çeşitleri
Adres: Merdivenköy Ressam Salih Ermez Cad. Gözcübaba Apt. No:42/2Göztepe-İstanbul
31 Temmuz 2009 Cuma
Trakya'nın incisi,gönüllerin birincisi,Mimar Sinan şaheseri, Osmanlı Başkenti, Serhad şehri Edirne
Bir gezi notları yazımıza daha geldik, umarım ki beğenirsiniz. Şimdi karşınızda Edirne. Ben geçmiş dönem içinde Trakya Üniversitesinde okudum ama biz Tekirdağ grubundaydık o yüzden Edirne'yi çok ama çok iyi bilmiyorum, son gidişimle birlikte 5. ziyaretim oldu Edirne'ye. Edirne'nin özelliklerini, güzelliklerini yazmakla, saymakla biter mi bilmiyorum ama elim yettiğince, dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım. Bir eksiğimiz olursa sizler tamamlarsınız. Yazıma; 'Trakya'nın incisi,gönüllerin birincisi,Mimar Sinan şaheseri, Osmanlı Başkenti, Serhad şehri Edirne' diye bir başlık attım, bu başlık aslında Edirne aşığı bir dostumuza ait, bu yazıda kendisinin bana epeyce yardımı oldu. O yüzden öncelikle kendisine bir teşekkür etmek istiyorum.
Bizde bir tabir vardır, 'hanlarıyla,hamamlarıyla,camii ve saraylarıyla buram buram tarih kokuyor' diye işte bu şehir tam anlamıyla böyle bir yer. Adım başı tarih... Edirne için söze başlamanın ilk durağı kesinlikle Selimiye Camii Şerif'i olmalı. Osmanlı Devleti başkenti olma şerefine nail olan bu şehre, Sultan II. Selim'in emriyle ustalar ustası Mimar Sinan tarafından inşaa edilen camii şerif bu ülke toprakları içinde görülesi en ihtişamlı ve tarihi yapıların da başında geliyor. Osmanlı Devleti önemli gördüğü şehirler için hiç ayrım yapmamış, bakarsanız, Bursa'nın tam ortasında bir camii vardır, Ulu camii, şehir camii etrafına inşaa edilmiştir, çünkü hanlar, hamamlar, kervansaraylar, aynı merkez içindedir. İstanbul'a bakalım, tam ortasında Sultanahmet camii'si vardır, kapalı çarşılar, saraylar, o zaman ki şehir merkezi yine aynı yerdedir. Bu özellikleri Bağdat, Şam, İskenderiye gibi Osmanlı kentlerinde de görmek mümkün. Aynı Edirne gibi.
Bence Edirne ülkemiz üzerindeki gezilesi, görülesi ve gidilesi yerlerin başında geliyor ki eğer gitmek kısmet olursa gittiğinizde oradaki turist miktarını görünce bunu daha iyi anlarsınız.. :)
Şimdi gelelim Edirne'de ne yapılır ne edilir, ne yenilir ne içilir bölümümüze;
1- Öncelikle gezimizin başlama noktası yukardada belirttiğim gibi, Selimiye Camii Şerifi olmalı. Bu mekanın tarihi baya meşhur olan müezzininden dinlenebilir, orta mimberdeki ters lale figürü, ikinci kattaki imam (sultan) mahfili, camii iç akustiği, hakkındaki söylenceler bence kesinlikle dinlenmeli. Camii ziyareti çıkısında, bu külliyenin, çarşısı pazarı (arasta çarşısı), behçesi ve muhteviyatı dolaşılmalı.
2- Arasta çarsısı yada diğer kapalı (Ali Paşa )çarşılara girdiğinizde dikkatinizi çekeçek nesnelerin başında bence rengarenk meyve sabunları geliyor. Bu sabunlar bildiğimiz sabun ama meyse şeklinde yapılıyorlar ve artık bu bölgeyle özdeşleşmiş ve en başta gelen hediyelik eşyalarından biri olmuş. Alınması, eşe dosta hediye edilmesi tevsiye edilir.. Tane fiyatları 1-2tl arasında değişiyor, 5-10 aralığında da sepet sepet meyve sabunları bulmak mümkün.
Artı olarak Selimiye çevresinde bir çok tarihi camii, han, hamam kervansaray, halihazırda mevcut ve kullanılabilir durumda. Buralar adım adım yürüyerek gezilebilecek yakınlıkta.
3- Şimdi gelelim Meriç bölümüne; Meriç nehri görüp görebileceğiniz doğal güzelliklerin başında geliyor, Kıyısındaki çay bahçeleri, üzerindeki tarihi köprüsü gezilip görülmeye değer. Meriç köprüsünün diğer tarafına geçtikten sonra artık kendinizi avrupayı görmüş sayabilirisniz :)
Şimdi aşağıda köprünün tam ortasına geldiğinizde bir mahfil var, orada durduğunuzu ve bu köprü üstünden şimdiye kadar geçen insanların kimler olduğunu, bu köprünün ve nehrin nelere, kimlere tanık olduğunu bir düşünsenize, Osmanlı padişahları, sultanları, Ülkemizi kuran devlet büyüklerimiz, balkan ve dünya savaşları, hayal etmek bile çok güç, ama böyle bir zevk yok...
Bu bölümden geçtikten sonra, Karaağaç bölgesine geliyorsunuz, ve burada Trakya Üniversitesi rektörlüğü var, rektörlük binası ve bahçe içindeki Lozan Anıtları görülesi tarihi değerler.
4- Şimdi buradan tekrardan merkeze doğru geri dönelim, ama bu sefer ki adresimiz Selimiye değil, Sultan Bayezid külliyesi nam'ı diğer Darü'ş Şifa. Burası dönemin ilk ve en iyi hastanelerinden biri olmasının yanında Tıp Fakültesi hizmeti de vermiş. Ve o zaman yapılan tıbbi uygulamalar, Sağlık müzesi adı altında, mumdan heykeller aracılığıyla sanki gerçekmiş gibi anlatılıyor. O devirde Musikinin tedavi amaçlı kullanılmasından, en önemli ameliyatlara kadar neyin ne şekilde yapıldığını çok gerçekçi bir şekilde anlatıyor bu heykeller... Buraya giriş ücretli; ögrenci 1 tl, tam 5 tl.
29 Temmuz 2009 Çarşamba
İstanbul'un Kuzeyindeki Mercandan Köşk = Şile
Yukarda bahsettiğim caddenin sonu limana iner. Malumunuz sahil kasabası olunca insanlar ister istemez ekmeğinin bir bölümünü denizden çıkartıyor. Halihazırda takalarıyla, sandallarıyla, gırgırlarıyla Şile limanı balıkçılığa hizmet ediyor. Tabi oraya gidince balıkçılığa başlayacak değilsiniz ama liman manzaralı kafeler içeceklerinizi içip, restaurantlarda taptaze balıkların tadına bakabilirsiniz. Bilhassa Eylül ayından sonra, palamut yemek için gidilecek yerlerin başında bence Şile gelmeli.
Limanın tam karşısındaki kayalıkların üstünde Şile Kalesi bulunuyor. Artık bir kalıntı halinde dursa da Şile'nin tarihteki önemi gösterircesine gelen tüm misafirlere heybetini sergiliyor. Kayalıklar üzerinden kaleye geçiş yapılması için belediye, küçük bir teleferik yapmış, havanın güzel olduğu zamanlarda ve festival zamanı çalışıyor olmalı. Artı olarak kalenin dinindeki sahilde denize girilebilir durumda ve birçok insan tarafından zaten tercih ediliyor. Bu bölgeye geldik, çayımızı çorbamızı içtik, azcık yürüyüş yaptık,fotoğraflarımızı çekildik ve bu sefer Şile'yi
Ben buraya bilhassa bayan giyim için fotoğraflar koydum ama bay/bayan, çocuk her yaş için onlarca model bulabilmeniz mümkün. Bilhassa çocuk kıyafetleri o kadar güzel oluyor ki anlatamam. Şile merkez çarşısında onlarca Şile Bezi dükkanı bulabileceğiniz gibi, benim size tavsiye edeceğim 2 dükkan fener mahallesinde. Feneri görmek için gittiğinizde hemen onun 100 m ilerisinde karşılıklı olarak 2tane butik dükkan göreceksiniz. Bunlardan bilhassa Selda Butik'te ne ararsanız bulabilirsiniz. (fiyatlar 10tl-50tl)
Şile Bezi alış-verişimizi de yaptıktan sonra, pılımızı pırtımızı toparlayıp, Ağva'ya doğru yol almaya başlıyoruz. Ağva'ya giderken Kabakoz-Akçakese yolu üzerinde yani sahil yolundan gideceğiz,bunun dışında bir de dağ/orman yolu ihtimaliniz var.
Ağva son dönemde ününe ün katar durumda, eskiden bu kadar meşhur muydu bilmiyorum ama son dönemde bilhassa Yeşilçay kıyısına yaplan tesislerin desteği ile her haftasonu Ağva'yı bir tv kanalında görmemek elde değil. Ağva küçük bir yer, en büyük özelliği etrafının Yeşilçay ve Pot deresi olmak üzere 2 dere tarafından çevrilmiş olması. Bununla birlikte deniz2 girmek için plaja ve sahile sahip olması çok güzel. Artık haftasonları kalabalıktan gidilemez duruma gelmiş. Benim size tavsiyem mümkünse yazın haftaiçi gidin, ama Ağva'nın en güzel olduğu dönemler bence ilkbahar ve sonbahar ayları. Kalınacak tesiler bakımından yeterli durumda, restaurantlar ve kafelere sahip, bilhassa derelerin kenarlarında çiftlik restaurantları mevcut ve gittiğinizde mümkünse balık yemeğe özen gösterin, hayatınızda yediğiniz en lezzetli balığı burada yiyebilirisniz.
Bu fotoğraflar pot dersine ait, burada tekne, yunus, deniz bisikleti gezileri yapabilir, kıyısındaki çiftliklerde karnızı tıka basa doyurabilirsiniz. Ve evet bir gezi bidirimizin daha sonuna geldik. Umarım sizin için verimli bir yazı olmuştur. Sormak isterdikleriniz olursa yazının altına yorum olarak yazmanız yeterli olacaktır. Bunların artısı olarak, google'de Şile ve Ağva olarak yaptığınız aramalarda binlerce iyi sonuça kolayca ulaşabilirsiniz.
Saygı ve Selamlarımla
24 Temmuz 2009 Cuma
Pegasus Havayolları Kış uçuş kampanyası
Şimdi seyahat etmek için mecburi olarak bir taşıma aracından yararlanmak zorundayız, ister karayolu, ister denizyolu, ister havayolu, istersek demiryolu son yıllarda ülkemizde bu ulaşım yollarının neredeyse hepsinde bir teknolojik gelişme ve ucuzlama oldu. Devletin ilk önce özel havayollarına izin vermesi, bunun ardından otobüs firmalarının yaptığı kampanyalar akabinde yapılmaya başlanan hızlı tren yolu projeleri. Umuyorum ki gelecek 10 yıl içinde çok rahat ve gelişmiş ülkeler düzeyinde ulaşım ağlarına sahip olacağız. Şimdi konumuza gelelim, Pegasus Airlines benim son 2yılda çok sık kullandığım bir firma. Eğer uçak biletinizi 20-25gün öncesinden alırsanız otobüs firmalarına yakın bir fiyattan hatta çogu zaman onlardan ucuza yolculuk edebiliyorsunuz. Mesela İzmir- İstanbul arası otobüsle 8 saat ve otobüs bilet fiyatı 40 tl (-+ 5tl) uçak bilet fiyatıda eğer benim dediğim gibi alınırsa vergilerle birlikte 39tl ye geliyor ama 1 saat içerisinde İstanbul'da oluyorsunuz. Bu yüzden benim temennim bir an önce özel havayollarının bunu takiben hızlı tren ağlarının gelişmesinden yana.
Az önce mail kutuma Pegasus Airlines'tan bir mail düştü ve ben de bunu sizinle paylaşmak istedim. Pegasus Kış Uçuş tarifesi ile, 20tl ye uçma fırsatı bence güzel kampanya.
Resmin üstüne tıklayarak büyültebilirsiniz, buna artı olarak;
' Bu Kış da Pegasus Moda!!!
Uçmanın en kolay yolu Pegasus,inanılmaz kış tarifesini* sunar. Tanesi 19.99 TL'den tam 100.000 koltuk!Biletinizi hemen şimdi alın, kış boyunca tüm yurtiçi hatlarda avantajlı uçun!49.99 TL'den satışa açılacak Kıbrıs Kış Tarifesi koltuklarınızı da hemen satın alın! * 24 Temmuz Cuma günü satışa açılacak kış tarifemiz 25 Ekim 2009 - 27 Mart 2010 tarihleri arasında geçerlidir. Kampanya biletleri kontenjanla sınırlıdır.' diye bir açıklama var mail içinde.
Daha fazla bilgi almak için Firmasnın internet sitesini ziyaret edebilirsiniz: TIKLAYINIZ