İncir tatlısı
Ayva Tatlısı
İncir tatlısı
Tabi babam tarafından, böyle bir yere daha önce alıştırılmamıştık. Yadırgayıverdik bir anda :) İşte bu tekne ve sahilin hemen yanındaki kaldırımlık kısıma bir grup balıkçı tezgah açmışlar, hem balık satıyorlar hem de sattıklarının balıkların hepsinden müsterilerinin isteğine göre pişirip servis yapıyorlar.
Biz gittiğimiz zaman Ramazanın hemen öncesi, yaz dönemi sayılabilecek bir zamandı ve öyle çok fazla balık çeşiti yoktu malesef. İşte ital palamut denilen azcık büyük Uskumru ve Çipura vardı, biz ital palamut sectik, adam başı 2 balık yani 4er yarım. 6 kişiydik 12 balık söyledik yani, ilk yok yiyemeyiz derken babamı ilk defa bu kadar ısrarcı görünce dayanamadık canım :) peki dedik. :) Ben böyle yemek yemeği beklerken daha bir acıkıyorum, acep size de böyle oluyor mu bilmem ama o yüzden pek bir sabırsız olurum. Ama ne mutlu ki burada ki abiler olayı çözmüşler ve seni çok bekletmeden 5 dakika da Beşiktaş modunda balıkları hemencecik pişirip önüne koyuyorlar.
Sultanahmet Camii ve çevresi, eski İstanbul, kutsal yarımada, costantinapolis, ne derseniz deyin dünya tarihin her safhasında kendine bir yer bulabilir. İstanbul başka bir dünya, tek başına bir dünya. Bir düşünün bakalım, tarih bilginizin içinde uğruna İstanbul kadar savaş yapılmış bir şehir, adına İstanbul kadar roman, şiir, şarkı yazılmış besteler yapılmış bir 'AŞK' var mı?
Sultanahmet'te iftar dedim ama konu nereden nereye geldi. :) İşte İstanbul adamın aklını başından böyle alıyor. Uzun süredir görüşmediğim bir arkadasş grubum vardı. Koca yaz yine kendileriyle bir buluşma organize edememiştik. Ama ne mutlu ki durduk durduk turnayı gözünden vurduk. :) Son 3-4 yıldır sürekli Sultanahmet'te iftar için niyetleniyor ama her ne hikmetse bu bir türlü kısmet olmuyordu. Neyse ki bu sene muradıma erdim.
Neredeyse tamamen spontane gelişen bir organizasyon anca katılanlarının güzelliğiyle bu kadar güzel ve zevkli geçer.
Türkiye'nin her yerinden Sultanahmet'e akın eden onbinlerce insan arasında kendinize yer bulabilmeniz için biraz erken gelmeniz lazım. Biz de öyle yaptık yaklaşık 2 saat erkenden gelip, kendimize uygun bir yer aramaya başladık. Birçok insan piknik modunda iftar yapmayı seçerken, grubumuzun birçoğu işlerinden geleceği için biz Ramazan Çadır Lokantalarından nasiplendik. 3. fotoğraf olarak göreceğiniz yerler, Fatih Belediyesi tarafından, lokantalara kiraya verilen yerlerie kurulan çadırlar. Ön tarafları küçük ama arkalarında bahçe bölümleri var. Oralarda oturuyorsunuz. Tabldot yemek çıkartıyorlar gibi birşey. Hepsinde aynı yemekler var, çorba, yemek, pilav, içeçek = 15 tl.
Hayatımda en sevmediğim şey plastik tabaklar içinden yemek yemektir ama kanımca ben bu çorbanın tadını asla unutamayacağım. Çünkü hayatımda tanıdığım, samimiyetlerine inandığım, en güzel insanlarla birlikte uzun süre sonra ilk kez bir arada yemek yiyorduk. Yemekten öte bir şey aslında İftar yapıyorduk. Yemeğin bir önemi yoktu bu doğrultuda o güzel insanların yüzlerini görmek, seslerini duymak, aynı masa etrafında küçük bir çember kurmak, bunun tadıydı çorbada ki.